John Ash bir yildir Istanbul'da: Çogunlugu Istanbul'da yazilmis siirlerden olusan yeni bir kitabi agir agir tamamliyor Ash. Acaba Istanbul'da Manchester ve New York gibi bir ana bölüm olusturabilecek mi, olusturdu mu siir dünyasinda? Bu sorunun yanitinda biraz da biz, Istanbul'da Istanbul'u unutacak kadar uzunca bir süre yasayanlar için, nasil bir Istanbul'la yüzlesecegiz sorusu da yatiyor. siirleri beklerken, 50. yasinin esiginde, 40 siirlik bir seçmeyle, John Ash ilk kez Türkçede. Ah koylar ve köprüler! Kasabalar, tüneller, Gecekondu semtleri ve körfezler! Sarküteriler ve sirket genel merkezleri! Yanardaglar, telefon kulübeleri ve park yerleri! Kaçamayacaksiniz elimden.
Çevirenler: Nazmi Agil, Güven Turan, Füsun Elioglu, Selçuk Altun
Tadımlık
TÖREN ALAYI I
Beyaz kasabada taslar ve agaçlar
arasinda hastalik var. Tiyatronun
maskeleri dondurulmus feryatlar
ve eksimelerle ona dogru bakiyorlar. Kara,
muhafizsiz bir kapidan bir alay çikiyor,
derenin üstündeki köprüyü geçip
öte yanindaki mezarlara dogru gidiyorlar.
Kirilmis kafeslere
benzeyen kasklari var askerlerin.
Ezilmis zirhlari kanatlari ya da
kollari çagristiriyor.
Kafalari gagali ve keskin
ya da çatlak kayalar, profilsiz, -
elden ayaktan düsmüs
kutsal Karnak canavarlari. Bu alayin
sona ermesi için hiçbir neden görünmüyor.
Süresizce
tekrarlanabilir. Ama adamlar
ve askerler hep bunlar
gibi degiller,
geçici sedyelerde paçavralari sürüye sürüye
ölü tasiyanlar gibi uzun köprünün
öte yanindaki mezarlara.
Ve mezarlar kesme tas -
ön yüzlerinde evler, villalar ve çiftlikler,
dost tanrilar ve yerel hayattan kesitler temsil ediliyor.