Stefan Zweig'ın başyapıtı sayılan Satranç, aynı zamanda onun ölümünden önce
tamamladığı son yapıtıdır. New York'tan Buenos Aires'e giden bir yolcu gemisinin
yolcuları arasında bulunan Dr. B. Naziler tarafından işkence görüp tutuklanmış,
tutukluluğu sırasında tesadüfen eline geçirdiği bir kitaptan satranç oynamayı
öğrenmiştir. Aynı gemide yolculuk eden dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, Dr.
B.'nin ilgisini çeker; çekingen, eğitimsiz bir köylü olan Czentovic satrançta üstün bir
yeteneğe sahiptir ve henüz 20 yaşındaki bu şampiyon dünyayı dolaşarak turnuvalara
katılmaktadır. Gemideki yolculardan petrol zengini Amerikalı McConnor onunla bir
karşılaşma yapmak ister. Czentovic bu amatör oyuncunun isteğini kabul eder, hatta aynı
anda birkaç kişiye karşı oynamayı önerir. Oyun başlar, ancak beklenmedik bir
oyuncunun devreye girmesiyle herkesi şaşırtan bir yola sapar. İki satranç ustasının
düellosuyla doruğa ulaşan anlatım, aynı zamanda nasyonal sosyalizmin ve faşizmin koyu bir eleştirisine dönüşür.