Ertesi gün, esir Şamil´in bulunduğu dağ köyü Keherdağ´da askeri resmi geçit töreni düzenlendi. Biraitanski, Kafkas savaşlarının zaferle sonuçlanması nedeniyle onları kutladı ve Şamil´in esir alınmasında aktif görev aldıkları için onlara, başyöneticiliğin belirlediği on bin manatlık ödülü dağıttı.
Şamil´i Temirhanşura´ya, Grigol Orbeliani´nin eski konağına götürdüler. Şamil burada hastalandı ve onu on gün yattığı hastaneye götürdüler.
Hasta olduğu sırada beyaz formalı Rus bir hemşire Şamil´in başından ayrılmıyordu. Hastaneden çıkacağı sırada Şamil´e bu hemşirenin, bir süre önce ölen oğlu Cemaleddin´in nişanlısı Ala Korşunova olduğunu söylediler!
Şamil, talihsiz oğlunu hatırlayınca gözleri doldu. Korşunova´ya acıyarak baktı ama hiçbir şey söylemedi. Sessiz ve başı eğik bir halde, Korşunova´nın önünde uzun süre durdu.
Kısa süre sonra Şamil, Korşunova´ya da, oğlunun hayaline de, anavatanına da veda etti.
Hoşçakalın Kafkas dağları!
Bu Rusya´ya giden Şamil´in son haykırışıydı.