Bu kitaptaki öykülerin kahramanları, gazetelerin birinci sayfalarında pek ender yer alan, çoğunlukla da üçüncü sayfa haberi olarak kalan olayların kahramanları. Ya kaçak mülteci taşıyan teknelerdeki acı sonlarla, ya nedeni anlaşılmayan cinayetlerle, ya da özlemleri peşinde yoldan çıkanlarla ilgili öyküler. Gazetelerde o haberleri okur geçeriz de, o kişilerin gerçek öyküleri ne bize yansıtılır, ne de biz merak ederiz. Susanna Tamaro, haberlerde üçüncü şahıs olarak aktarılan, çoğu üçüncü dünya ülkelerinden gelme kişileri, birinci şahıs ağızdan, duygulara, düşüncelere, hayallere, özlemlere bürüyerek, üç boyutlu kahramanlar yaratıyor Rüzgâr Ne Diyordaki öykülerinde. Olayları, egemen ülkelerin egemen güçlerinin gözüyle değil de, onları yaşayanların ağzından dinlemeye ne dersiniz?