Yaralar sadece acımakla kalmazlar, bazen tatlı tatlı kaşınırlar da... Ruhumuzda derin bir yer edinen hatıralar da öyledir, tenimizdeki yaralara benzerler. Zaman donmuş, kabuk bağlamıştır. Biz o kabuğun altındaki büyülü manzaralara bakar, iç çekeriz. Gözümüzde birkaç damla gözyaşı birikir, büyük bir coşku ve inançla tekrar sarılırız hayatımıza...
Rüyalarını Ver Bana, işte bu büyülü manzaraların bir güldestesi adeta. Haşmet Babaoğlu cesur ve incelikli anlatımıyla herkesi bu dünyaya doğru bir yolculuğa çağırıyor.