Bütün klasik ahlâk felsefelerinde olduğu gibi İslam filozoflarına göre de ahlâk ilmi, mutluluğu elde etme ve mutsuzluktan kurtulma sanatıdır. İnsan bütün eylemlerini bu temel amaca ulaşmak üzere düzenlemelidir. Ancak burada söz konusu olan mutluluk, bedensel, dünyevî ve sonlu olan nefsanî arzu ve istekleri tatmin etmek suretiyle elde edilen bir mutluluk değil, manevî, zihnî ve aklî bir mutluluktur. İnsanın bu mutluluğa ulaşabilmesi için, kendisini mutsuz kılacak tutum ve davranışlardan kaçınması, hayattan beklentilerini ve dünya ile ilişkilerini ona göre düzenlemesi gerekir.
Elinizdeki bu kitap, İslam felsefe tarihinde yazılmış olan ilk ahlâk eserlerinden olup, insanı yöneten iki ruhî kuvvet olan akıl ve heva ile bunlardan meydana gelen ve insanın mutlu ya da mutsuz olmasını sağlayan faktörleri ele almaktadır. Bu anlamda Ebû Bekir er-Râzî´nin insanın maddî yönünden kaynaklanan her türlü şehevî arzu ve isteklerin karşılığı olarak kullandığı hevadan kaynaklanan, insanın ahlâkî yetkinliğe ulaşmasını engelleyen, aynı zamanda mutsuzluğun da sebebi olan, kendini beğenme, haset, yalan, cimrilik vb. anormal davranışlar ile, akıldan kaynaklanan ve mutluluğun temeli olan adalet, ölçülü ve yeterlilik halinde olmak gibi davranışları, nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte, tartışmaktadır. (Arka Kapak)