Bu sırada çıkan dehşetli bir kasırga veya fırtına yolumuzu şaşırttı. Fırtına önce keşişleme idi, sonra karayel esti, daha sonra da poyraza çevirdi. O kadar dehşetle esiyordu ki on iki gün boyunca rüzgarın önünde sürüklenmekten başka bir şey yapamadık. Kendimizi şansın ve fırtınanın istediği yere sürüklemesine terk ettik. Bu on iki gün içinde her saat batacağımızı beklediğimizi söylemeye gerek yok. Zaten gemide hiç kimse hayatının kurtulacağından emin değildi. Bu fırtınanın dehşetinden kurtulamayan gemicilerden biri korkudan öldü ve bir gemici kaptanın kamarotunu, bordadan aşağıya denize attı.