Saat 19.45... Elçi Asaf İnhan bey aradı, bekliyor´ mesajını aldım. Ne diyecek? Ya´ geliyorlar´ ya ´gelmiyorlar´. Ne diyecek? Bir kaç yüz metrelik mesafe sanki millerce uzun geldi. Merdivenleri ikişer ikişer koşarak çıktım. Kapıyı açıp içeri daldım. Bayraktar´la konuşmasını kesen Asaf bey gülerek ´Gel bakalım Denktaş bey, beklediğin gün geldi.´ dedi. Elime kücücük bir kağıt uzattı. Evet yarın sabah saat beşte geliyorlardı, kurtulacaktık artık... Hey rezil Makarios! İnsanca yaşamak ve yaşatmak varken işi buraya kadar getirmenin ne yararı oldu sana? Al şimdi Allahtan hak ettiğin cevabı.
19 Temmuz 1974