Öteden beri hep söylendiği gibi, insan düşünen bir varlık; düşünme hep bir şeye ilişkin olarak belirir. Ancak düşünmenin kendisine yönelmesi, kendi üzerinde adeta kıvrılarak, dönerek kendini araştırması; neyi, nasıl düşündüğünün hesabını vermesi de yine öteden beri insanoğlunun gerçekleştirdiği bir etkinliktir. Öyleyse hep bir şeyleri düşünen, düşünme eylemini gerçekleştiren insanın, bu eylem üzerinde düşünmesi sanırım tam da insana yaraşan bir iş; tam da insani olan bir eylem. Bu durumda nasıl olur da dikkatini biraz olsun kendine yönelten insan, sonunda kendini felsefi düşünme biçiminin içinde ulmaz? Tam da bu noktada felsefi düşünüşü gerçekleştirmenin insan en yaraşır çaba ya da etkinlik olduğunu ileri sürebiliriz bir kez daha. Kuşkusuz, herkes, her insan bu türden düşünüşü kendi yöneliminin gücü doğrultusunda, diğer bilgilerle olan bağlantısı oranında gerçekleştirecektir.
Radyoda Felsefe başlığını taşıyan kitap da, insanın kendine yönelmesini, yaşam-bilgi ilişkisi dolayımında gerçekleştiriyor.
(Arka Kapak)