Cumartesi, 1 Temmuz 1950. Hava kararırken yaklaşıyoruz İzmir´e. Bu meltem, kırların bu görünüşü ve kbitkilerin kokusu: hepsi böylesine bildik. Sonra, yavaş yavaş şehrin kendisinin görüntüsü beliriyor kafamda. Belleğimde öylesine açık seçik, şimdi ise tanıyamayacağım kadar değişmiş...
Şanlamadığım bir büyücülük törenine katılmış gibiyim. Bunun bende ruhsal bir bunalım yaratacağını biliyorum, ama sonuçlarının ne olacağını kestiremiyorum; sanki hiç düşünmeden atmışım kendimi bu yaşantıya; sanki ölülere meydan okumak için yapmışım bunu...Ama dönmek için çok geç artık. Çark dönmeye başlamış bir kere. Körfezin öbür yakasından birinin durmadan ve amansızca sardığı bir iplikle bağlıyım bu kıyıya.
(Önsöz)
Sadece Yunan siirine degil, Avrupa siirine de yepyeni bir soluk getiren Izmir dogumlu ünlü sair Seferis'in bütün yönleri sergileniyor: Siirlerinden seçmeler, Türkiye günlügü, bir söylesi ve hatta küçük bir fotograf albümü.
Tadımlık
KAÇIS
Bundan baska bir sey degildi askimiz:
gider, dönerdi gene ve bize
gözleri kapali, uzak, çok uzak
mermerlesmis bir gülümseme getirirdi
yitik sabahin otunda garip bir deniz kabugu
ruhumuzun inatla açiklamaya çalistigi.
Bundan baska bir sey degildi askimiz:
sessizce yoklardi çevremizde ne varsa,
açiklamak için ölmek istemeyisimizi
bunca coskuyla.
Ve tutunduysak baskalarinin bellerine,
vargücümüzle sarildiysak boyunlarina,
solugumuz karistiysa
bir baskasinin soluguna,
ve yumduysak gözlerimizi, bundan baska
bir sey degildi:
bu derin aciydi yalniz, tutunabilecegimiz,
kaçisimizda.