Tzvetan Todorov, insan bilimleri ve edebiyat eleştirisinde birçok farklı eğilimin toplanma noktalarından birini temsil eder. Şklovski ve Tinyanov gibi Rus Biçimcilerinin, Roman Jakobson ve Prag Dilbilim Çevresinin, Roland Barthes ve Gerard Genette gibi yapısalcı ve post-yapısalcı eleştirmenlerin yöntemleri, Todorov´un çalışmalarında bir senteze ulaşmaktadır.
Poetika, tek tek yapıtlarla ilgilenmekten çok, bu yapıtları yazınsal kılan koşulları ve öğeleri araştırır. Todorov´un ve yapısalcı edebiyat araştırmalarının hedefi, atomistik diye nitelebilecek bir okuma tarzını eleştirmek ve aşmaktır. Her metin, sözlü ya da yazılı ve silik ya da belirgin başka metinlerle birlikte çok-boyutlu bir anlam ağının içinde yer alır ve çeşitli eksenler üzerinde başka metinlerden ayrışır. Poetikanın asıl konusunu oluşturan yazınsallığın elde edilmesi de okurun bu matrisi şu ya da bu şekilde zihninde canlandırabilmesine, başka bir deyişle bu farklılaşmaları kendi okuması içinde işletebilmesine bağlıdır: Todorov´un Poetikaya Giriş´i, her iyi okurun kısmen bilinçli kısmen de bilinçsiz olarak gerçekleştirdiği bu işlemlerin bir ilk dökümünü sunmaktadır.
Metis Eleştiri dizisinin üçüncü kitabı olan Poetikaya Girişin, Sunuş yazısı Orhan Koçak´a ait.