Kitabın adı Park Otel Cinayeti de olabilirdi. Tıpkı polisiye romanlarda olduğu gibi... Olayların gelişimi birazda bunu çağrıştırıyor. Bir kenti (İstanbul), bir semti (Ayazpaşa), taammüden öldürmeye tam teşebbüs var ortada. Başka örneklerinde olduğu gibi. Ama cinayet girişimi bu kez ölümle sonuçlanmadı, yaralanma düzeyinde kaldı. Çünkü ilk kez, bir semtin insan ları yani Ayazpaşalılar, bu pervasız gidişe dur de mek için ayağa kalktılar. Onların bu mücadelesine çevreye, kente, demokrasiye saygılı İstanbullular da omuz verdi ve sivil dayanışmanın bir zaferi sergilendi.
Park Otel Olayı Turizmi Teşvik Yasası ile kentlerin, kıyıların, SİT alanlarının buradaki tüm çevre ve toplumsal değerlerin, işbitirici yatırımcı çevrelerce nasıl yağmalandığını gösteren yüzlerce örnekten yalnızca bindir.
Hukuka aykırılığı ve şehircilik bilimiyle aİay eden kimliğiyle kamuoyunun karşı çıktığı Park Otel, üç yıl boyunca nasıl özgürce yükselebildi?
Sivil ve resmi yetkililerin oluşturduğu ittifaka karşı, bu inşaat demokrasiye nasıl meydan okudu?
Bu akıl almaz gidişe Danıştay nasıl dur dedi?
Elinizdeki bu kitap, başlangıcından beri bu konuyu izleyen genç gazeteci Remzi Gökdağ'ın özenli, belgesel çalışmasıdır.