Kutsal, özellikle eski toplumlarda insanların kendi aralarındaki ve doğayla kurdukları ilişkilerin en belirleyici unsuru olmuştur. Çünkü kutsal ve kutsal olmayan sıfatları bir defa tanımlandığında toplumu oluşturma yolundaki en önemli düzenleyici ilkeler de belirlenmiş hale gelir. Böylece maddi hayatı düzenlemenin yanı sıra büyüsel ve dinsel ortak payda aracılığıyla yaşamı ölümle bağdaştırma yolunda çok büyük bir adım atılmış olur. Bu kutsallaştırma süreci toplumların köken mitolojilerinin de temelini hazırlamıştır. Bu bağlamda hemen hemen her toplumun belli bir dönemde hayvan ve bitki mitolojileri oluşturduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
İşte Jean-Paul Roux Altay Türklerinde Ölüm´ü bütünleyen bu kitabıyla Altay halklarında bitki ve hayvan mitolojilerinin oluşumu ve bazılarının kutsal olarak tanımlanma sürecini inceliyor. Bitkilerin ve hayvanların bu halkların gündelik ve dinsel yaşamındaki yerini belirlerken, toplumun inşasında oynadıkları rolleri ortaya çıkarıyor. Yaşamın en mükemmel ve en güçlü kaynağını oluşturan, insanlığın kökeninde bulunan ve edebiyete ulaşmalarını sağladıkları için insanlardan aydı düşünülemeyen hayvan ve bitkiler her zaman bu halkların ilgi alanlarının ilk sırasında yer almış ve sürekli olarak simge, örnek ya da eyleyen olarak bunlardan söz edilmiştir.
Kısacası bunlar yaşamn temel tezahürü, varoluşun ifadesi olmuştur. Orta Asya´da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar ölümü de kapsayan bir yaşam kitabıdır.