Orta Asya büyük bir uygarlık merkezi, güçlü düşünce akımlarına, dehalara, bilime ve sanata hayat veren özel diyarlardandır. Zerdüşt bu topraklarda doğmuş, Hint ve Helen burada birleşip Yunan-Buda sanatını oluşturmuştur. Evrensel dinin inananları başka coğrafyalarda birbirine düşerken, bu topraklarda büyük uyum içinde yaşamış ve bize hoşgörü dersi vermiştir. Sogdiana, Çin ve Hindistan´ın birleşimini adında boşuna çağrıştırmayan Serinde uygarlığı burada filizlenmiştir. İslam dünyasının en büyük bilgini el-Biruni, eşsiz üstat İbn Sina, ilk İranlı şair Rudaki, gezgin İbn Batuta, Şahnâme´nin yazarı büyük şair Firdevsi ve modern zamanın ilk gökbilimcisi Uluğ Bey, hepsi Orta Asya´dan çıkmıştır. Pek çoğu yitip giden, ama adları belleğimizden çıkmayan şehirler: Kuteybe, Hoten, Horasan, Baktra, Buhara, Semerkant...
Orta Asya üzerine pek çok çalışması bulunan çağdaş Fransız Türkolog Jean-Paul Roux bu incelemesinde yalnızca Türklerin, Tibetlilerin, Sogdların, Baktralıların, Kuçanların, Hotenlilerin, Turfanlıların, Moğolların, Arapların, Çinlilerin ve diğer halkların değil, tüm bu halkların oluşturduğu Orta Asya´nın tarihini anlatıyor. Tarihin yanı sıra kültürel olgulara da özel bir önem veren Roux, renkli dili ve zengin kaynakçasıyla doyurucu bir çalışma sunuyor.