Bana `içimin derinliğinde` ne olduğum sorulduğunda, bunda herkesin `içimin derinliğinde` ağır basan tek bir aidiyetin, bir bakıma `kişinin gergin gerçekliğinin`, doğarken ebediyen belirlenen ve artık değişmeyecek olan `öz`ünün var olduğu inanışı yatıyor; sanki geri kalanın, bütün geri kalanın -özgür insan olarak katettiği yolun, benimsediği inanışların, tercihlerin, kendine özel duygusallığının, yakınlıklarının, sonuçta yaşamının- hiçbir önemi yokmuş gibi. Kimlik, insanın zamanın içindeki incelişinde onu dünyaya bağlayan bir ayna. Amin Maalouf, Ölümcül Kimlikler`de çok yönlü ve saydam bir sorgulamanın eşliğinde, aynadaki görüntünün tutulabileceğine işaret ediyor. Ölümcül Kİmlikler, dünyanın yeni zamanlarında insanlığın külleinden kuracağı düzenin temeline konan bilge bir taş.