Güneşin dürülecek birgün.Eyne mefer yankılı dağlardan soluk soluğa akacağız, hüzünlü ırmaklar gibi. Sessiz. Münzevi...Yüzümüz kalmayacak.M. Emin Alper`i; ta o ırmaklar içre taşların terini silerken çığlık çığlığa duyuyorum.Kaybolan yüzlerimizin kıvrımlarını, Hasreten alel ibad hüznü âlisinin bahasını, ve bütün kitapları yakıp içimizdeki ölmek için yürüyüşe koşmanın sabırsızlığını duyuyorum.Duyuyorum;Bu şiirlerde, aşkın, ölümün, kan ve gülün bezminde rakseden Fecir erlerinin yürek atışlarını duyuyorum.Ve bu şiirlerde; ıstırabın coğrafyasına bürünmüş bir iklimin, güneşi gurub`dan kotarmak için göklere kendi kanını damıttığını duyuyorum.