OĞLUM KIZIM DEVLETİM
Refafyol hükümetinin ilk icraatlarından biri olan ünlü 6 Mayı Genelgesi ile tabutluk olarak bilinen kapatılmış eskişehir E Tipi Cezaevi siyasilere yeniden açılınca, Mayıs-Temmuz 1996 arası,Türkiye tarihinin en çok kurban veren açlık grevine sahne oldu.
Hükümetin körlüğe varan inadı ve basiretsizliği yüzünden uzayıp giden bu süreçte tutuklu ve hükümlülere en büyük destek, seslerini duyurmak için sokağa dökülmeyi, her türlü saldırıya uğramayı, hatta bozuk sağlıklarına rağmen açlık grevine girmeyi göze alan ailelerden, özellikle de annelerden geldi.
Oğlum Kızım Devletim , tüm bu mücadele sürecindeki anneleri anlatıyor. Annelerin kendileriyle doğrudan ilgisi olmayan siyasi olaylara girişinin, evlerinin görece güvenliğinden çıkıp sokağa dökülüşünün, karşılarındaki saldırının niteliğini anladıkça cesaret ve güvenlerinin artışının öyküsünü... Kadınların, kadınca yaptığı ve herkesin gözü önünde direnerek iktidarı yıldıran isyanlarının öyküsünü...
Anneler, dünyanın bütün küçük mutfaklarında, haksızlığın dayanılmazlaştığı günler için hazırlanıyorlar, diyor Ece Temelkuran. Olayların `içinden` hazırlanmış bu çalışma, annelerin Türkiye`nin siyasi tarihindek yerini araştırmak ya da bu konu üzerinde düşünmek isteyenler için. Sokakta rast geldiğiniz bir anne eyleminin yanından `Başıma bir şey gelmeden... ` diyerek geçerken, o kadınların da bir zamanlar muhtemelen aynı cümleyle aynı yerden geçtiğini anımsamaz dileğiyle.