1980 darbesinden sonra devreye giren siyasal Fetret Devrini aşma yolundaki girişimlerin önemli bir uğrağı olan ÖDP deneyimi; devrimci bir imkândı. Çeşitlilik içinde birlik ve sosyalist demokrasi ekseninde yüzünü sınıfsız toplum ütopyasına dönmüş ÖDP, beşinci yılında bir dönemecin eşiğin geldi...
Partide ÖSP olarak anılan kanadın, parti yönetimindeki çoğunluğuna dayanarak gerçekleştirdiği tasfiyeci politikalar, ÖDP yi bir ayrışma noktasına getirdi; bu ayrışma, geleneksel sol ilan ettikleri SEPle; sivil toplumcu, radikal demokrat ve postmarksist bir çizgiye yönelen ÖSP arasında cereyan etti.
Partinin diğer öbeklerini de (Ekmek ve Gül, SP, Kızılcık, bağımsız bireyler vd.) dikkate almadan Başkanlık Kurulu bürokrasisi ve başkan Ufuk Urasla disiplin retoriğine sarılanlar, ÖDPnin program ve kuruluş ilkelerini ihlal ederek, öteki ilan ettiklerini partiden ihraç noktasına vardırdılar. Gelinen noktada, ÖDPnin beş yılda yaşadığı politik sorunlar belirleyici olsa da; ÖSP, partideki krizi hukuk-disiplin çerçevesiyle sınırlamaya çabaladı.
Bu noktada ÖSPliler tarafından geleneksel sol olarak lanetlenen ÖDPli devrimci Marksistler, partinin likidasyonu girişimi karşısına dikildiler. Partideki tartışmayı Herkes için demokrasi talebiyle, Ben yaptım oldu diyen bürokratik otoriterin tepeden inmeciliğine karşı, Noam Chomskynin uyarısındaki üzere yürüttüler: Daima sorgulayın karşınızdaki otoriteyi. Otoriteye gerekirse utandıran, sert, acımasız, irdeleyen sorular yöneltin. Hepsinin ürktüğü, bütün sorun çıkartan sözcüklere tutkuyla bağlanın. Tartışma ve sorun çıkarma geleneği, aydın olma olgusunun, insancıllık kavramının ateşlenme odağıdır!
ÖDP YAZILARI (TARTIŞMALAR-BELGELER) , ÖDPdeki bu serüvenin hikâyesidir...