Üstad Bediüzzaman’ın ve onun etrafında nurdan bir halka olmuş haas şakirtlerinin Risale-i Nur hakikatlerinin yazılıp okunması ve diğer insanlara ulaşması yolundaki gösterdikleri gayret gözyaşartıcı boyutlarda bir destanlar silsilesidir. Hakikat kahramanı aziz Üstadın ulvi ve mübarek davasının etrafında her türlü zor ve çetin şartlara rağmen, ihlas ve sadakatle kenetlenen bu bahtiyarlar kafilesi hakkında Üstad Bediüzzaman şu takdirane sözleri söyler: “Şiddetli imtihanda sarsılmayan ve dersinden vazgeçmeyen ve bu kadar tehacüme karşı kuvveti maneviyesi kırılmayan zatları, ehl-ihakikat ve nesl-i ati alkışlayacakları gibi melaike ve ruhaniler dahi alkışlıyorlar diye kanaatim var.” “Hizmet-i Kur’aniyeye ait inayet-i Rabbaniyenin ikincisi şudur ki:Cenab-ı Hak, benim gibi kalemsiz, yarim ümmi, diyar-ı gurbette, kimsesiz, ihtilattan men edilmiş bir tarzda, kuvvetli, ciddi samimi, gayyür, fedakar ve kalemleri birer elmas kılınç olan kardeşleri bana muavin ihsan etti. Zaif aciz omzuma çok ağır gelen vazife-i kur’aniyeyi, o kuvvetli omuzlara bindirdi. Kemal-i kereminden yükümü hafifleştirdi.” Bu çalışma, zor çetin şartlara rağmen Üstadlarının ve Risale-i Nur’ların hizmetinde ihlas ve sadakatle kenetlenen bahtiyarlar kafilesini, ilklerin bütün zorluklarını yaşayan saff-ı evvelleri tanımak isteyenler için ideal bir kaynak eser.