Garip bir kesişme: Batı kendi anlamlandırma dizgesini dönüştürürken, İslami Doğu`nun içindeki kırılma noktasının ona eklemlenebileceği alan. Ya da Doğu ile Batı diye sınırlandırılan bilgilerin her ikisinin de kendilerini kırdığı anın kesişmesi. Batı`ya ilişkin bir bilgi meta-phora`ların çevrimlemesini aşmaya çalışırken, Doğu`ya ilişkin bilginin varlıkla varolan arasında geçirgen bir uzam oluşturarak -müteşebbihleşerek- varlığın köktenci uzaklığına yakınlaşmaya ve tanrının münezzehliğini tevil etmeye, -içkinleştirmeye- başlaması.
Ben bu ara alanı tek bir sanatsal örnek üzerinde somutlamayı ve sorulabilecek diğer sorulara ve olası diğer açılımlara bu sanatsal örnek üzerinden uzanmayı ve onları düşünsel bir düzeyde tartışmayı yeğledim. Kısmen bunun nedeni, tartıştığım görsel metne öykünme gayretindendi: onun açtığı ara-alana bu türden kavramsal bir çalışmada ancak ne yalnızca Batı`dan ne yalnızca Doğu`dan, aksine her ikisinden birden gelerek ve farklı alanları kesiştirerek sadık kalabileceğimi düşündüm. onun için bu metin ne yalnızca sanat tarihine ne de yalnızca İslam ya da Batı düşüncesine ilişkin bir metin.