Kulluğunun son noktasına gelen insan hiçtir ve Hep´e ayna olmuştur. Hep, kendini hiçe ulaşan kulunda görmeye başlar.
Zatı itibarıyla Allah, sonsuz bir deniz; insan ise o denizden alınmış bir damla su gibidir. O damlanın denizden alındığının ve aslının su olduğunun bilinmesi önemlidir ki, bu da denizdeki ve damladaki zatın, yani hakikatın farklı olmaması demektir.
An denen nokta, aşk noktasıdır. O noktanın verdiği hareketle dolaşma, gezinme ve uzaklaşma olunca, zaman kavramı ortaya çıkar. O noktada ne derinlik, ne uzunluk vardır, ama uzaklaşınca zaman ortaya çıkmaktadır.
Tevhidde birden başka bir şey yoktur. Her şey birin bir başka bire eklenmesiyle ortaya çıkar. Burada görülen çokluk, birin aynalarındaki görüntüsünden başka bir şey değildir.
Ahl-i tevhid bilerek, Allah için çalışır. Diğerleriyse kendileri için çalıştıklarını zannederek, bilmeden, Allah için çalışırlar.
Noktanın Sonsuzluğu, tasavvufun temel kavramlarını derinmlemesine açıklayan bir kaynak kitaptır. Lütfi Filiz´in yıllar süren sohbetleri, konuşmadaki akıcı üslup konularak ve dilin anlaşılır olmasına özen gösterilerek hazırlanmıştır. Dört ciltten oluşan kitabın son cildi Tevhid, Vahdet, Mürşit, Sohbet, Mürit, Seyr-i Sülük ve İnsan-ı Kamil konularını içermektedir.