Türkiye`nin Batı`ya, AB`ye eklemlenme, girme sürecinde askerlerin bürokratlardan daha ziyade istikrarlı bir tablo çizmesine rağmen Altıncı Uyum Paketi`ne gösterdikleri tepki nasıl açıklanabilir? Aslında tarihsel süreklilikle sadece askerler değil Türk Sociusunun (insan birlikteliği) her katmanında aynı ikili tavrı tespit etmek mümkündür. Türklerin bin yıllık Batı`ya yürüyüşü ve bu yürüyüşün neredeyse doğal bir insiyak gibi kabul edilmesinin yanı sıra her daim kendimizi Batı karşısında üstün ve faklı bir konumda görmemiz ve Batı`yakafa tutmamız da aynı doğallıkla kabul edilmektedir. Bizi böylesi ikili tavır sergilemeye iten nedir?