Önce çok ama çok merhametli bir yürek, tüm kıvrımlarında iyilik olan bir akılla buluşur. Bu uyumlu ikilinin nasıl çalıştığını diğer insanlara göstermek için bir çift göze ihtiyaç vardır. Yanı sıra hep güzel sözler sarfeden ve gülen bir yüzün varlığıyla sevgi dolu lezzetleri ortaya koyan, dünyanın en hünerli elleri bir araya gelir. Bütün bunlar, insanları önce saygısı sonra da yoğun sevgisiyle anne, abla, dost, arkadaş sanki yıllardır tanıdığımız, her sırrımızı paylaştığımız en yakınımız gibi sarmalayan sımsıcak bir enerjiyle buluşur...
Ortaya özel, sıradışı, saygıdeğer bir isim çıkar: Ayşe Tüter.
Ayşe Tüter`in işine ne kadar saygı duyduğunu, titizliğini, yaratıcı gücünü sizlere anlatmam mümkün değil. Tüm bu özelliklerini ben ve ekibim beraber çalıştığım için gözlemleyebiliyoruz. Eminim ki sizler de kitabında yer alan tarifleri incelediğinizde yaratıcılığını ve işini ne kadar iyi bildiğini bir kez daha göreceksiniz.
Güzel yemek yapanlar bilirler, yemeği sadece tarifi doğru uygulayarak yapmanın yetmediğini... İçine hoşgörü, sevgi ve dostluğun da katılması gerektiğini... Ancak o zaman hazırladıkları lezzetleri tadanların gözlerinde ve yüzlerinde o iç ısıtan memnuniyet duygusunu görebileceklerini, evet tekrar ediyorum, gerçekten güzel yemek yapanlar bilirler. Bunu en iyi bilenlerden biri de anne kalbiyle lezzete lezzet katan, sadece 2000`li yılların değil, aynı zamanda gönüllerin de lezzet ustası sevgili ve çok özel Hükümran Ayşe Tüter`dir. Bu satırları onun bildiklerini anladığım, uygulamalarını tattığım, güvendiğim, inandığım ve O`na saygı duyup sevdiğim için yazdım.