Yirminci yüzyılın sonu, modernist düşünceye yöneltilen eleştirilerin yoğunluk kazandığı bir dönem oldu. İslâmcılık, bu eleştirilerin belki de en çok etkilediği akım. Sözkonusu eleştirilerin gündeme getirdiği, İslâmcı düşüncenin, entellektüel ve siyasi kökleriyle ilgili değişiklikler doğurmaya aday tartışmalar, Abdurrahman Arslan'ın yazılarının çıkış noktası.
Modern dünyanın yaşadığı kırılma ve dönüşüm, Müslümanları da bir yol ayrımına getiriyor. Müslümanlar, ya modernitenin öngördüğü süreçlere katılarak ona yeni bir ?ruh' verecekler ya da kendi teorik temellerine yaslanarak öncelikle bir hayat tarzı olarak kendini görünür kılmanın ve korumanın imkân ve çıkış yollarını arayacaklar. Kitap, Arslan'ın farklı yerlerde yayımlanmış yazılarından derlendi. Bu yazıların ortak meselesi, Müslümanların modernite ile düşünce/hayat düzleminde kurdukları ilişki. Arslan'a göre İslâmcılık, modernitenin getirdiği tehdide bir cevap olduğu kadar, İslâmi mesajın ?özgün' anlamının keşfi için yapılmış bir davet aynı zamanda. Müslümanın modern dünyaya ?muhalif' olmak şeklinde başlayan çabası, bugün modern dünya içinde kendisi için bir anlam arayışına dönüşmüş durumda. Arslan'ın yazıları, Müslümanların modernite ile kurdukları ?zorunlu' ve ?sorunlu' diyaloğa ışık tutuyor.