Topraklarını kaybeden, türlü hezîmet ve mağlûbiyetler ile yüreği dağlanan Türk milleti, insana değer verdiği müddetçe büyük millet şuûrunu kaybetmedi. Dili, dîni, târihi, görenek ve gelenekleri, kapanın elinde kalıp ağmalanmadı. Harsı, haysiyeti, vak?rı zedelenmedi.
İkbâlimiz ve istikbâlimiz adına, çocuğu, târihi ve mukaddesâtı ile bir sistem ve metot dâhilinde yüz yüze getirmek gerekir. Şu bir gerçektir ki, dünü unutan, bugünü de bilemez. Hele istikbal için ümit beslemesi pek bestir.
Memleket dert ve dâvâlarına başını eğmiş her vatandaşın bilmesi gereken bir gerçek vardır. O da, bir ölüm kalım meselesi olarak ele alınması gereken keyfiyetin, eğitim ve öğretim politikamız olduğu hakîkatidir