Mayada, Irak`ın en seçkin ailelerinden birine mensup; bir dedesi Arabistanlı Lawrence`la birlikte savaşmış, diğeri (Saddam Hüseyin`in de hayran olduğu) gerçek bir Arap milliyetçisi; amcası kırk yıl Irak`ta başbakanlık yapmış; annesi ise önemli bir devlet görevlisi.
Baas Partisi 1979`da iktidarı ele geçirdiğinde kendisinin ve ülkesinin başına gelecekleri öngöremeyen Mayada, iki çocuk annesi boşanmış bir kadın olarak bastığı broşürlerle kıt kanaat geçinmeye çalışırken, Saddam`ın gizli polis teşkilatının hedefi olabileceğini aklından bile geçirmez... ta ki 1999`da o korkunç gün gelip çatana dek.
Belediyat cezaevinde Mayada, yargılanmadan içeride tutulan ve işkence yapılıp ölümle tehdit edilen on yedi kadınla birlikte 52. hücrede bulur kendini. Diğer tutukluların çığlıklarını duymamak ve korkularını bastırmak için, gölge kadınlar günlerini birbirlerine yaşam öykülerini anlatarak geçirirler. Mayada, ünlü ailesinden ve Saddam Hüseyin ile Kimyasal Ali lakaplı adamla görüşmelerden söz ederek hücre arkadaşlarını büyüler...