Tekerlekli sandalyesinde yaşamını televizyon seyrederek geçirmeye mecbur kalan, Ben bir köpeğim. Konuşmam, duymam, düşünmem. Elimden geldiğince yaşama aldıırmamaya çalışırım diyen Max´in öyküsü bu.
Max, Neden bazı insanların kafası çalışıyor da bacakları çalışmıyor? Neden bazı insanların kafası kafası çalışıyor da bacakları çalışıyor? Neden bazı insanlar yürüyemiyor? gibi soruları kendisine sorar durur.
Evrendeki zenginliklerin eşitsizce dağıtıldığını, kötülerin iyiliklerle donatıldığını düşünen ondört yaşındaki özürlü Max´e göre tek başlarına yürüyebilen, bacakları sağlam insanlar sahip oldukları zenginliklerin farkında değiller. Onlar, bacaklarını saçma sapan işler için kullanıyorlar, bacaklar, markete, kuaföre gitmek için önemli, başka bir şey için değil...
Ben gerçek ailemi tanıyalı tamı tamına üç gün oldu. Üç günde nasıl aile oldunuz diyeceksiniz. Ama ben hızlı davrandım, onları tanıdıktan birkaç saat sonra gerçekte bu aileye ait olduğumun farkına vardım.
Aile olmak için aynı soydan, aynı kandan mı olmak gerekiyor? Size göre aile olmak için en az yirmi yıl beraber yaşamak gerekiyor, değil mi?
(Arka Kapak)