Yaşam ve ölüm arasındaki çizgi bazen çok incelebilir. Bu çizgide yaşanan hayatlar vardır. Can yakıcı hayatlar.
Emek emek büyütülen sevgiler vardır. Cesaret olmadan tek adım atılamayacak tehlikelerin içine sora insanı. Acıya beklemedik faturalar çıkarır. En umulmadık anda, renkler değişir.
Küçücük bir yaşamın ardında kalan, insanın kendisinden büyütüp sevdiği, korumaya yazgılı olduğu bağlılıklar vardır.
Burçak Çerezcioğlu, 16 yaşında löseminden öldüğünde, cesareti, sevgiyi ve yaşamı tanıyordu.
Bu kitapta, kısa bir yaşamın kederini, güzelliğini, acısını, bir savaşı okuyacaksınız.
Ne yazık ki kurmaca olmayan bir hayatın öyküsünü.
Bir babaya, bu dizeleri yazdırmış bir hayatın.