`Bu kitap köklü değişimlerin yaşandığı bir dönemde yazıldı. Kitabın konusu, Marksizm ve edebiyat, bu değişimin bir parçasıdır. Yirmi yıl önce bile, özellikle de İngilizce konuşulan ülkelerde, Marksizm`in yerleşik bir öğreti ya da kuram olduğu düşünülebilir; edebiyat da, genel çizgi ve özellikleri belirli olan yapıtların oluşturduğu bir bütün olarak anlaşılabilirdi. Bu tür bir kitap, o zamanlar Marksizm ve edebiyat arasındaki ilişkilerin yaratığı sorunları inceleyebilir ya da bu iki alan arasında belirli bir ilişki bulunduğu varsayarak özgül uygulamalara geçebilirdi. Ancak şimdi durum çok farklıdır. Bir çok alanda ve özellikle de kültür kuramı alanında Marksizm yeniden gündeme geldi ve kuramsal gelişme açısından belirli bir açıklık ve esneklik kazandı. Bu arada, edebiyat da benzer nedenlerle sorunsal haline gelmiştir.
Bu kitabın amacı bu hızlı gelişim dönemini tanıtmak ve bu tanıtmayı da hala gelişmekte olan bir düşünce biçimine uygun bir tarzda, onu açıklayıcı ve geliştirici bir biçimde yürütmektir. Dolayısıyla böyle bir çalışma daha önceki görüşlere de yer vermek, bu bağlamda hem Marksist hem de Marksist olmayan anlayışları gözden geçirmek durumundadır. Ama kitap bir özet değil bir eleştiri ve tartışma niteliği taşır.``