-Hey! Siz... Maigret kime seslenildiğini anlayabilmek için, okuldayken sınıfta yaptığı gibi dönüp geriye baktı. -Evet siz oradaki... İncil'den fırlamışa benzeyen beyaz posbıyıklı, sıska ihtiyar titreyen kolunu ileriye doğru uzatmıştı. Kimi işaret ediyordu bu ihtiyar? Maigret yanında oturan beyle hanıma şöyle bir baktı. Sonunda yargıcın, sorgulanmakta olan Hava Kuvvetleri çavuşunun, savcının, jüri üyeleri ve şerifler de dahil olmak üzere salonda bulunan herkesin kendisini izlemekte olduğunu utanarak fark etti. Kendisine ihtiyaç duyulmasına şaşarak, ayağa kalkıyormuş gibi yaptı: -Ben mi? Diye sordu. Bütün bu gülümseyen yüzlere bakılırsa, Maigret'nin dışında herkes ne olup bittiğinin farkındaydı. (Kitabın Girişinden)