Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Tereddütsüz söyleyeceğim ki yazdıklarımın hiçbirisini yazmamış olmak ihtimalini o kadar büyük bir hüzün duymayarak düşünebiliyorum. Fakat Mai ve Siyah için böyle değil! Onu yazmış olmak isterdim. Ve pek iyi etmişim ki yazmışım. Onun için, eksiklikten arınmıştır, baştan ayağa meziyettir demiyorum. Fakat onda hemen bütün ben varım, benim bir daha geri gelmeyecek olan emellerle, hülyalarla ve onların yanı başında hüsranlarla, elemlerle dolu olan gençliğim var. Hatta yalnız benim değil... Bütün gençler var... Memleketimin bedbaht gençliği var. Sizler varsınız...
Halid Ziya Uşaklıgil
Kitap olarak ilk defa 1898'de basılan Mai ve Siyah'ın bu baskısı hazırlanırken Halid Ziya'nın romandaki düzenlemelerini de içeren 1938 baskısı esas alındı. Bu iki baskı karşılaştırılıp yıllardır süregelen hatalar tek tek saptandı. Açıklamalı notlarla ve ilk baskıdan görsellerle zenginleştirilen roman, yazarın üslubuna müdahale edilmeden günümüz Türkçesine uyarlandı. İlk defa okuyucuyla buluşmasının üzerinden yüz yılı aşkın zaman geçse de bu başyapıt, hâlâ tefrikasına başlanıldığı günkü kadar yeni. O günden bugüne, ülkenin bütün kuşaklarınca okundu, tartışıldı, tekrar tekrar yorumlandı. Daha önemlisi, hep sevildi.
Çünkü Mai ve Siyah, bizim romanımız.