Laura Leander, yaşıtlarından pek de farklı olmayan bir genç kızdır. Onüçüncü yaşgününde, kendisine son derece özel bir sorumluluk verildiğini keşfeder: İyi ile Kötü`nün ezeli mücadelesinde Laura`ya önemli bir rol biçilmiştir.
Karanlığın Güçleri tarafından Aventerra gezegeninde çalınan İlham Kasesi`nin peşinde tehlikeli bir yolculuğa çıkar Aventerra, zamanın başlangıcından beri var olan, bizim dünyamıza paralel bir dünyadır. Bu dünya, insanlığın bütün efsanelerinin, peri masalları ve fantezilerinin yuvasıdır. Bütün bu masalsı yaratıklar Işık ile Karanlık`ın sonsuz mücadelesinin içine hapsolup kalmıştır. Laura İlham Kasesi`ni bulup Aventerra`ya götürebilecek tek kişidir. Eğer bu görvi başarıyla sonuçlandırırsa, Işığın Koruyucusu Elysion`un ölmesini engelleyebilecek ve böylece Kara Prens Borboron`un önderliğindeki Karanlık Güçler`ın Işık ve İyilik üzerinde egemenlik kurmasını önleyebilecektir. Profesör Morgenstern, Mary Morgair ve Percy Vaiant`ın yardımıyla Laura, zihin okuma, telekinesis ve rüyada yolculuk etme gibi olağanüstü becerelir kazanır. Başarı artık Laura`nın korkularının üstesinden gelmesine bağlıdır. Ancak o zaman kendisine biçilen büyük ve tehlikeli görevi yerine getirebilecektir. Cüce devlerin sonuncusu Attila Morduk, Portak, kurt kadın Silva, ve sadık refakatçi, fısıldayan sis Rauenhauch bu tehlikeli serüvende Laura`ya yardım ederler. Kötücül güçler de boş durmamaktadır. Gece elfi Albin Ellerking, şimşir ağacının korkunç köpekleri Dragan ile Dragur ve Zalim Taş Şövalye Karanlık Güçler`in Işık`a karşı zaferini sağlamak için hiçbir kötülükten kaçınmazlar.