Beyoğlu´na kravatsız çıkılmayan günler; Lebon ve Markiz pastaneleri; yirminci yüzyılın başlarında İstanbul sosyetesinde her yaptığı büyük ilgiyle izlenen güzel bir kadın: Alyoşa; Ezan Tükçe mi okunsun, Arapça mı tartışmaları; Bedros Reis, Bedri Rahmi Eyüboğlu´ nun halka açtığı atölyesinin şenlikli ortamı...
Ali H. Neyzi Lara Feneri II´ de bu kez kendi kişisel tarihinde yer eden izlenimleri, anekdotları, zaman ve mekan sınırlaması olmadan paylaşıyor bizimle.
Sadece Beyoğlu, İstanbul anıları yok bu kitapta; Kyoto´nun kiraz ağaçları, New York´ taki Boğaziçi, Brodway müzikal oyuncularının çileli ama bir o kadar da eğlenceli yaşamı; bir zamanlar ismi bile etkileyici biir kartvizit olan Londra Savoy Oteli´ ne dair hikayeler de çakıp sönen Lara Feneri´ nin ışığında, Neyzi´ nin eğlenceli kaleminden okuruna ulaşıyor. Yakın tarihimizin adeta bir resmini çeken Neyzi, tiyatro tutkusunu; yepyeni coğrafyalar keşfetme arzusunu; sigortacılık serüveninin nredeyse belge niteliği taşıyan anılarını aktarmayı da ihmal etmiyor okuruna.