Bizler hakikatleri, hiçbir beşeri güç ve kuvvetten çekinmeden, korkmadan tebliğ etmekle mükellefiz. Tebliğ ettiklerimizden umduğumuz neticeyi alamayışımız bizleri, umutsuzluğa, arkasından da tebliği terk etme gibi bir hataya sürüklememelidir. Bilmelisiniz ki mucize gibi olağanüstü bir halle desteklenen nebi ve resuller bile körleşen gözleri açmak, kalpleri uyandırmak ve kulakların paslarını silmek için tebliğe devam ettikleri halde, insanların pek azı hariç çoğu sapıklıklarında ısrar ediyorlardı.
Söyleneni anlamayana, alıcılarını Hakka kapatanlara nebi ve resullerin de yapacak bir şeyleri yoktu, bizim de olmayacaktır.