On yedinci yüzyıl Fransası'nda tam bir kaos yaşanmaktadır. Cadı avı, kral suikastları ve dinsel tutuculuk çılgınlık sınırındadır. Tüm bu karmaşa içinde bir tiyatrocu ve ip cambazı olan Juliette, kendi yaşam savaşını vermektedir.
Yaşadığı zorluklardan kurtulup yeni bir hayat kurmak isteyen Juliette, kurtuluşu Azize Marie-de-la-Mer Manastırı'na sığınmakta bulur.
Adını Rahibe Auguste olarak değiştiren genç kadın, kendi ve küçük kızı Fleur'a yeni bir hayat kurar. Artık her şeyin daha farklı olacağına inanmaktadır.
Ancak Kral IV. Henri'nin öldürülmesiyle Fransa`da huzur bozulur, büyük bir sosyal ve politik ayaklanma başlar. Bu sırada Marie-de-la-Mer Manastırı'nın başrahibesinin ölümü Juliette'in huzurlu yaşamının bozulmasına neden olur. Manastıra yeni atanan Başrahibe Isabelle`in yanındaki bir adam Juliette'in geçmişinden gelen karanlık bir hayalet gibidir.
Bir başrahip rolüne bürünen LeMerle, kendi kötü amaçları için türlü dolaplar çevirerek Juliette'in yaşamını bir kabusa çevirir.
Artık Juliette yeni çözüm yolları bulmak zorundadır.