Asıl olarak 1919-1927 yılları arasındaki Türkiye Cumhuriyeti`nin KURULUŞ dönemini ve bütün bir tarihe damgasını vuran KURUCU`yu ele alan bu kitap resmmi tarihe karşı bir çalışmadır. Tam da bu sıralarda hayli abartılı övgüler düzülen bu döneme ve kişilere yeniden bakmakta büyük yarar var.
Türkiye, kuruluş sürecinin kendine özgü koşullarının ve kurucu kadrolarının da etkisiyle, resmi tarihi belki de en sorunlu ülkedir. Evet, her ülkenin bir `resmi tarihi` vardır ve her ülke bu tarihi yaparken gerçekleri kendine göre eğer, büker, çarpıtır, farklı gösterir. Aynı şey bizim tarihimizde de olmuş ama doğrusu biraz fazla ileri gidilmiştir! Özellikle kuruluş süreci ve kurucu söz konusu olduğunda neredeyse denebilir ki, bu dönemin resmi tarihi olarak yazılmış olanlarda, Mustafa Kemal`in 19 Mayıs 1919`da Samsun`a çıktığı ve Türk ordularının 9 Eylül 1922`de İzmir`e girdiği doğrudur da geri kalan hemen her şey bu resmi tarihin şöyle ya da böyle kurbanı olmuştur!