Dünyanın birkaç yerinde, kandaki tuzun ve sevişmenin tadını birbirine benzeten birkaç adam var... Onlara göre yeryüzünde yaşanmış ve yaşanacak birkaç serüvenin kimin tarafından ve nerede yaşandığı çok önemli değil; damakta bıraktığı tad ve kalpte hızla pompalanan kan...

Bu kitapta, kahramanları ve anlattıkları birbirlerine benzemeyen üç öykü var. Öykülerin kahramanlarına hiç benzemeyen okuyucular, şimdi kendi deneyimlerini ve kafalarında kimi zaman bilinçdışı varolan serüvenleri hatırlayacaklar. Ve kitabın kahramanlarını sorgusuz yaşamlarına alacaklar.

Ya sınırları ve kuralları başuçlarında hazır duranlar?...

Hayatımızı iyice küçültüp, tatsız-tuzsuz-renksiz-kokusuz bir tüketim maddesi haline getiren kurallarımızı, geleneklerimizi, tabularımızı ve belirliliği ve netliği; aslında hayatın kendisinde varolan o bilinmezliğe, belirsizliğe, karanlığa ve bulanıklığa tercih edenler?

Onlar bu kitabı okumasınlar...
(Arka Kapak)