´Bu kentte hiçbir değişiklik yoktu... Alan yerindeydi. Saat ağır ağır işliyordu. Yalnızca çiçekler açmış, büyümüştü... Kavrulmuş kahve kokusu, künefe kokusu. eski damların üzerinde sabun fabrikalarının bulut bulut dumanları. İnsanlar alışveriş yapıyorlary, yemek yiyorlar, gülüyorlar. Satıcılar bağırıyordu. Gazze balığı! Yafa portakalı! Eriha muzları! Keçi boynuzu ve meyan kökü satıcısı boğazını yırtarcasına bağırıyordu: El Kuds, El Şaab, El Fecr! Kissinger meselenin çözüleceğini müjdeliyordu! İnsanlar ekmek, sebze, meyve satın alıyorlardı.´
(Arka Kapak)