...Uzaktan bakır aletlerin bir eski kadril ile bağıran sesleri ötede Büyükdere İskelesi´ne yolcularını taşıdıktan sonra gürleyerek Mesarburnu´na koşan Şirket vapurunun ufukları yırtan düdük feryatlarına karışıyor, bazen hafif bir serseri rüzgar iskele gazinosunda rıhtıma dağılmış yeni yolculara yakarıcı ezgileriyle yalvaran kemençenin yüksek perdeden bir parça sesini getiriyor, boyacılar fırçalarını kutularına vuruyor, sandalcılar rıhtıma kancalarıyla tutunmuş sandalları içinde henüz geçen vapurun dalgasıyla batıp çıkarak müşteri çağırıyor; yer yer ince, kalın, pest, tiz seslerle helvacılar, dondurmacılar, taze cevizciler, mızıkanın etrafında küme küme kaynaşan çocukların arasında dolaşıyor[du].
Küçük Fıkralar, edebiyatımızda romancı kimliğiyle tanınan yazarın yıllar sonra hikayeci kimliğiyle ve yeniden geniş okuyucu kitlesiyle buluştuğu, zevkle okunacak bir eserdir.
(Arka Kapak´tan)