Bu kitap, bir zihin değişiminin tarihsel kaydını yapıyor. Ortaya koyduğu keşifler, bilimsel oldukları kadar şahsi keşiflerdir de. 1930´laran sonlarında ve 1940´ların başlarında matematik ve fizik eğitimi aldıktan sonra, İkinci Dünya Savaşı´nın ardından Cambridge´de felsefeye geçtim; Modern Bilimi- ilk devi Isaac Mewton olan entellektüel akımı - ve Descartes´ın başlattığı refleksiyon/düşünme yöntemini, modern düşüncenin kurucu iki temel direği ve modern dönemin kendisiyle iftihar ettiği katı rasyonelitenin başlıca örneği olarak görmeyi öğrendim. Hocalarımızın bize sundukları onyedinci yüzyıl Avrupa´sı resmi hoş ve güzel bir resimdi. insanlık ilk kez, amaçlarını Edebiyat-Modernite projesinin rasyonel hale getirdiği Edebiyat- içinde ölümden sonraki hayata tehir etmek yerine bu Dünyada ve tarihsel zaman içinde gerçekleştirme kapasitesiyle ilgili bütün kuşkularını ve belirsizlikleri bir kenara atıyor görünüyordu; ve bu optimizim yalnızca doğa bilimlerinde değil, moral, politik ve sosyal düşüncede de büyük gelişmelere yol açmıştı.