´Köpek Yılları: İyi düşünülürse bu acımasız bir deyimdir. Her şeyden elini eteğini çekme, yalancı duyarlık, ölgünlük; genellikle yaşlılarda görülen hayvan karşısında bir tür aptalca hayranlık anlamına gelebilir. Ayrıca kimse sevgisiz, okşamadan ve okşanmadan yaşayamaz. Güneşe ve suya gereksinmem olduğu gibi, sevgi gösterilerine de gereksinmem vardı. Soğuktan, arabalardan korkmaya, yağmuru lanetlemeye de gereksinme duyuyordum... Gülmeyin.´ İnsanı saran, şaşırtan, nerdeyse kendince bir çizgi yaratan öyküler. Ahmet Erhan, şiirle öykünün buluştuğu o bıçak sırtında gezinmeyi çok iyi biliyor.