20. yüzyılın en büyük dramlarının yaşandığı Bosna Hersek, bilge devlet adamı İzzetbegoviçin önderliğinde kendini toparlamış, ayağa kalkmış ve Avrupanın göbeği sayılabilecek bir coğrafyada hayatiyet kazanmıştı. Devlet adamı olmanın çok ötesinde bir kimlik çizen İzzetbegoviç, düşünce ufkuyla sadece Bosna halkı için değil, tüm İslâm dünyası, hatta Batı dünyası için bile büyük öneme sahiptir.
Elinizdeki kitapta, bu bilge devlet adamının gerek Bosna Hersek, gerekse tüm İslâm dünyası ile ilgili temel sorunlar ve bu sorunların çözümlerine ilişkin bilgi ve hikmet penceresinden baktığı görüş ve düşünceleri yer almakta. Muhtelif zaman ve zeminlerde yapılmış konuşmalar ve kaleme alınmış makaleler, 21. yüzyılda tetiklenmeye çalışılan medeniyetler savaşı kaosu için neler yapılabileceğine dair ipuçları da içeriyor.
Sunuş
Aliya İzzetbegoviç gerçekten de yüzyılımızın en büyük İslam şahsiyetlerinden birisidir. 1960h yıllardan itibaren ait olduğu Müslüman Boşnak toplumuna ve diğer Balkan halklarına her alanda önderlik etmiş, savunduğu düşüncelerden vazgeçmeyeceğini hapishanelerde kalarak da göstermiş büyük bir dava ve eylem adamı, tavizsiz ve cesur bir liderdir.
Atiyanın Genç Müslümanlar Hareketiyle başlayan mücadelesi, 1970li yıllarda Yugoslavya gibi antidemokratik ve totoliter bîr rejimin hüküm sürdüğü topraklarda İslam Deklarasyonunun yayınlanmasıyla tüm Yugoslavya ve Balkanlara bir çığlık olmuştu. 1983 yılında düşüncelerinden dolayı 14 yıl hapse mahkum olması Aliyanın mücadele azminden hiçbir şey eksiltmemişti. Yugoslavyanın dağıtma sürecine girdiği dönemde Bilge Lider büyük bir basiret ve uzak görüşlülük ile ufuktaki savaş tehlikesini tahmin ederek İlk Önceleri içinde yaşayan farklı etnik kökendeki tüm unsurlarla birlikte eski Yugoslavyayı ayakta tutma yönünde gayret sarfetmiştir. Bu bağlamda. Demokratik Eylem Partisini kurarak hızla tüm BosnaHersek topraklarında ve Yugoslavya ile Balkanların birçok bölgesinde partinin teşkilatlanmasını ve müslüman unsurların hazırlıklı olmasını temine gayret etmiştir.
Komünist yönetimin çökmesiyle birlikte Yugoslavyanın artık bir daha toparlanamayacak şekilde bölünme sürecine girdiğini gören Aliya bu defa BosnaHersek müslümanlarının bağımsızlığını ve özgürlüğünü temin etmeye yönelik bir eylem stratejisi belirlemiş ve böylelikle yapılan İlk serbest seçimlerde BosnaHersek Cumhuriyeti Devlet Başkanı seçilmiştir. Nihayet beklenen olumsuz gelişmeler çerçevesinde; Sırpların hem BosnaHersek Cumhuriyetine hem de Hırvatistana karşı başlatmış olduğu kanlı savaş boyunca Aliya İzzetbegoviç, Sırp ve Hırvat güçlere karşı bağımsızlık savaşına liderlik yapmıştır.
Elinizdeki kitap; Avrupanın göbeğinde, batı dünyasının gözleri önünde tüm İnsani duygularını yitirmiş, elinde çok güçlü silahlar bulunan. Avrupanın en güçlü ordularından biri diye ifade edilen Sırp ordusunun, Çetnik ve Ustaşa çetelerinin savunmasız müslüman halka karşı uyguladığı büyük katliam ve soykırım günlerinde halkı için çırpınan, mücadele eden, bütün zorluklardan yılmayan büyük bir liderin konuşmalarını ihtiva etmektedir.
Geçmiş tarihlerde yapılan bu konuşmalar bizlerin de hafızalarında yer alan bir takım bigilerî canlandırmakta, ancak diğer taraftan da soykırım ve katliamın süregeldiği yıllarda birçok gerçeklerden ne kadar uzak olduğumuzu da bize göstermektedir.
Boşnakça aslından tercüme ettiğimiz bu kitabın; farklılıkların, farklı kültürlerin, uzlaşma değil çatışma ortamına sürüklenmek istendiğini günümüz Türkiyesinde akıl sahibi, içinde yaşadığı topluma karşı sorumluluk duygusu taşıyan, tarihten ders alınması gerektiğini idrak eden insanlarımıza son dererece faydalı olacağını düşünüyoruz.
Bu vesileyle bilge lider Aliya İzzetbegoviçe Allahtan rahmet diliyoruz. Mekanı cennet olsun
FİDE YAYINLARI
BOSNA HERSEK SADECE KENDİNE VE HALKLARINA AİTTİR
SDA nın (Demokratik Eylem Partisi)
Kurucular Toplantısındaki Bildiri
Soraybosna. 26.05.1990)
Saygıdeğer Dostlar,
Bugünkü toplantıda partimizin program bildirisinin tamamı okunacağı için, burada uzun program konuşması yapmam gerekmez. Bugünkü gündem çok yoğundur ve bu sebeple konuşmacılara, mümkün olduğu kadar kısa olmaları ve tekrardan kaçınmaları için ricada bulunduk. Ayrıca söylemek istediğimiz gibi dinlemek de İstiyoruz. Bu sebeple ben. kendimi sadece bazı giriş hatırlatmalarla sınırlandıracağım.
Konuşmama, muazzam büyüklükteki topraklarda yaşayan milyonlarca İnsan için hürriyetin doğduğu, geçmiş 1989 yılını hatırlamamıza dönerek memnuniyetle başlıyorum. Bitmesine ramak kalan milenyumun tümünde, bu kutlu yılla kıyaslanabilecek sadece birkaç tarih vardır. Bunlar belki, İstanbulun Fethi, Amerikanın Keşfi ve Fransız Devrimi olabilir. Hadiseleri yaşayan kimseler bazen, bu olayların büyüklüğünü ve önemini hissetmeyebilirler ve açıktır ki bir tarihi mesafeye ihtiyaç vardır. Ancak daha şimdiden, muazzam sonuçları olan kapsamlı bir devrimin gerçekleştiği ortadadır. Dünya artık aynı dünya değil ve hiçbir şey artık eskisi gibi değildir, insan ölçüsü ve arzusu dışında olan diktatörlük ve tek tip düşünce dünyası ve ekonomik ve sosyal projeleri, gulaglar Goli Otoklar (çıplak ada) ve uydurulmuş süreçler, tarih sahnesinden kesin olarak inmeye başladı. Dünyada Allah ve İnsan olmaksızın hatta Allah ve insana karşı olan bir devasa cennet yaratma teşebbüsü tam bir başarısızlıkla bitmiştir.
Yugoslavyadaki manzara ilginç bir resim teşkil etmektedir. İki kuzey cumhuriyetinde hürriyet galip gelmiş, ülkenin geri kalan kısmında ise zorluklarla ve büyük direnişle mücadeleye devam etmektedir. Bazen sonuç belirsiz gibi görünmektedir. BosnaHersekteki durum birçok açıdan memnuniyet verici değildir. Ekonomik durum uçurumun eşiğinde, çok sayıda insan ise asgari hayat standardının sınırında veya altında yaşamaktadır. Bosna (nehri) vadisi, Tuzlaya kadar, ekolojik facia ile karşı karşıyadır, Krayina ise binlerce insanın umutları bağlı olduğu büyük bir projenin sekteye uğratılmasıyla sarsıldı.
Böylece bugün BosnaHerseki sıkıntıya sokan dört ana grup sorunlara işaret ettik: Ekonomik, sosyal, ekolojik ve Krayina bölgesini sıkıntıya sokan özel bir sorun olan Agrokomere. Partimiz, bu sorunlarla meşgul olacak