Telveden dolunayın çevresinde hep birlikte dönüyorlar. Telvenin onları değiştiremeyeceğini bile bile ve kaderin de önüne geçilemeyeceğinin farkındalarken. Erözçelik'te şiir ve aynı anlama gelmek üzere, mucize şiirin ve mucizenin imkânsızlığının bilincinden yapılmıştır. Bir dulun saçlarından aktı sabah, / saat ve ışık kırıntıları. Kayıp ve imkânsızlık, inanılması ya da doğrulanması gerekmeyen kısacık bir mucizeyi başlatır. Magnezyum alevi kadar / kısa, aldatıcı bir hayat işte. Nabokov'un her öyküsünün ardında, avlanmış bir kelebek vardı. Bu iğneyle tutturulmuş kelebeğin pırıltılı tozları şimdi Erözçelik'in şiirlerine düşüyor. Orhan Koçak Kitaplarda, Seyhan Erözçelikin daha önce yayımlanmış Yeis ile Tabanca (1986), Hayal Kumpanyası (1990), Kır Ağı (1991), Gül ve Telve (1997), Şehirde Sansar Var! (1999) adlı kitaplarının yanısıra, yayımlanmamış iki kitabı da yer alıyor: Kitap, Bitti. ve Kara Yazılı Meşkler.
Tadımlık
VI
Sokaklarında bu şehrin, ölüm Denizi bu şehrin, ölüm Göğü ölüm. Sevgisi bu şehrin, bu şehre sevgi, bir insanına sevgi bu şehrin, ölüm. Kostantiniyye, İslâmbol olup bir vakitte, donanıp ışıklarını artık bu şehir Her şeyi ölüm, bu şehrin. Kirpikleri ölüm. Orası ölüm. Belalısıyım ben bu şehrin, ölüyüm
VII Akşamdüştü. Yağmurun sokaklarında çılgın iki gölge. Yaşamayı habersiz ölüveren. Kötü bir sinemanın kapısı. Akşamüstü. Akşamdüştü. Yağmurla gelen bungun uzaklık. İki sigara ve gong! Karanlıkta ıslanıp ışıldaması uzak gözlerin. Akşamüstü.