Bu dünyadaki tüm mutsuzlukların nedeni zayıflıktır, kendine güvensizliktir, kendine acımadır, der Vedanta felsefesi. Mutsuz oluyoruz, çünkü zayıfız. Yalan söylüyor, çalıyor, öldürüyoruz, çünkü zayıfız. Istırap duyuyoruz, çünkü zayıfız. Bizi güçsüz düşürecek, zayıflatacak hiçbir şey kalmadığında ölüm de yoktur, üzüntü de.
Bizler yanılsamalar yüzünden, cahilliğimiz yüzünden mutsuz oluyoruz.
Bu dünya iyilikler ve kötülükler dünyasıdır. Nerede bir iyilik varsa onun peşinden kötülük gelir; ama Vedanta tüm bu tezahürlerin, çelişkilerin gerisindeki Birliği gösterir. O, ´Kötü olandan da iyi olandan da vazgeçin,´ der. Geriye ne kalır? İyinin ve kötünün gerisinde size ait bir şey vardır: her kötülüğün ve her iyiliğin ötesindeki gerçek benliğinizdir bu. İyi ve kötü olarak tezahür eden de işte budur.
Önce bunu bilin, sonra ve ancak o zaman gerçek bir iyimser olabilirsiniz, çünkü ancak o zaman her şeyi kontrol edebilirsiniz. Bu tezahürleri kontrol edebilince gerçek benliğinizi de gösterme özgürlüğüne sahip olacaksınız. Önce kendinizin efendisi olun, ayağa kalkın ve özgür olun.