...Orada günler hep kısaydı ve mevsim hep kıştı sanki. Bu vakitlerde semaverde çay demlenir, sohbet edilir ve ölenler yad edilirdi sessizce. Kalanların nerede oldukları, çocukları ya da torunlarının hangi ülkede ne işle meşgul oldukları bilinir, herkes birbirini sorar ve gönül bağlarını daima canlı tutardı. İnternet bulmak için bütün bunlara ihtiyacı da...
Günler kısaydı ama zaman uzundu, uzun ve anlamlı. Sabahları okula gitmeden babaannemin, annemin elini öper öyle çıkardık yola.
Ne garip sanki yüz yıl önce yaşandı bunlar. Okul dönüşü sıcak sobanın üzerinde babaannemin yaptığı praşgi ya da annemin yaptığı pitinin bizi beklediğini bilirdik. Çayımız da hazır olurdu mutlaka.
´Çocuklar çay içmez´ kuralını burada öğrendim ben.