Bolivyalı gazeteci David Acebey, madenci hareketinin öncülerinden Domitila´nın 1976 ile 1984 yılları arasındaki anılarını kitaplaştırıyor. Aslında çok aşina bir öykü bu. 1980 yılında iki ülkede askeri darbe oldu. Bolivya ve Türkiye´de. Bolivya halkının cuntaya karşı direnişi karşısında cunta çekilmek zorunda kaldı. Ve daha sonra yargılandı. Türkiye´de ise, 1982 anayasasını onaylattı ve sistemi kendi istediği çerçevede oturttu. Ve aynı dönemde dünyanın birçot ülkesinde olduğu gibi Bolivya´da da insan hakları hareketi yükseldi. Domitila bu hareketin de öncülerinden biriydi. Domitila sürgünü de yaşadı.
Kısacası Domitila´nın öyküsü direnişin öyküsü. Ve biraz da bizim öykümüz.
Domitila´nın yaşamı, verimli bir olgunlaşma sürecidir: Düşman bir çevre, ders çıkarılan bir çevreye dönüşür; bir maden işçisinin bilgisiz karısı, doğasını ve alçakgönüllülüğünü yitirmeksizin büyük bir sıçrama ile uluslararası üne kavuşan bir kişi olur... Dili de yalınlığını yitirmeksizin zenginleşmiştir. Dilinin ´tad´ ve Bolivya´ya özgülüğünü özellikle karşılıklı konuşmalarda korur; teybe konuşmadığı zaman dili çok daha akıcıdır.
-David Acebey-
´Sıradan´ bir kadının değişik ilişkileri böylesine kavraması, olayları ve gelişmeleri incelemesi, açık bir anlayışı olması ve gerektiğinde etkin eylemlerde bulunması son derece şaşırtıcı.
-Heinrich Böll-
(Arka Kapak)