Yıl 1801. Makedonya´nın bir liman kentinde doğmuş, okuma yazma bilmeyen küçük bir tütün tüccarı Nil Vadisi´ne ayak basıyor.
Dört yıl sonra Mısır´ın başına geçerek II. Ramses´ten yaklaşık otuz yüzyıl sonra Mısır´ın son firavunu, mutlak hakimi olacaktır. İmkansızı başarır, ülkeyi karanlığın pençesinden kurtarır. Basra Körfezi´nden Libya çöllerine, Sudan´dan Akdeniz´e kadar uzanan bir imparatorluk yaratır. Ormansız bir ülkede bir donanma oluşturur. Okullar, hastaneler, silah fabrikaları, sanayi ve bir ordu -Ortadoğu´nun en güçlüsü kurar, buhar makineleri getirtir. Mısır´a, toplam uzunluğu yüz altmış kilometreyi aşan su kanalları kazandırır. Telgraf sistemini getirir, çölün kıyısına yüz bin zeytin, on milyon erik ağacı diker. Elli yıla yakın süren iktidarı sırasında Hartum kentini kurar, Arabistan ve Suriye´yi ele geçirir, İstanbul kapılarına dayanır. Gilbert Sinoue, bu son firavunu yeniden yaşatırken, bir tarihçinin bilimsel titizliğini ve bir öykücünün yeteneğini kullanıyor.
Gilbert Sinouenin kahramanının ruhuna bu kadar incelikle girebilmesinin, onun tepkilerini, onu harekete geçiren dürtüleri anlayabilmesinin ve Kavalalı´nın benzersiz macerasını sonuna kadar titiz bir bilgelikle izleyebilmesinin temelinde, hiç şüphesiz yazarın Mısır´da doğmuş olması ve Yakındoğu´ya ayrıntılarıyla tanıması yatıyor...
(Arka Kapak)