Peygamberi (s.a.v) sevmek her müslümanın en tabiî görevidir. Zira o, Allahın Resûlüdür (el-Feth 48/29) ve peygamberlerin sonuncusudur (el-Ahzab 33/40). Rahmete kavuşabilmek için Allaha (c.c.) ve Onun Resûlüne (s.a.v) itaat etmek gerekmektedir (Al-i İmran 3/132) çünkü o, alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. (el-Enbiya 21/107). Ona itaat eden, Allaha itaat etmiş olmaktadır (en-Nisa 4/80) ve doğru yolu bulmaktadır (en-Nur 24/54). O, bütün insanlığa gönderilmiş bir müjdeci ve uyarıcıdır. (es-Sebe 34/28). O öyle bir peygamberdir ki müminlere çok düşkün, onlara karşı çok şefkatli, çok merhametlidir (et-Tevbe 9/128). Eğer Allahı seviyorsak, Allahın da bizi sevmesi ve günahlarımızı bağışlaması için Rasûlüne uymamız gerekmektedir (Al-i İmran 3/31).
İşte bu peygamber sevgisi peygamber aşılarınca çeşitli şekillerde dile getirilmiş, ifade edilmeye çalışılmıştır ki bunların en güzellerinden biri de Kasîde-i Bürdedir.