Canım kardeşim,
Küskün aşıklar gibi beklediğim mektubun nihayet geldi. Bir yandan okudum, bir yandan seni öptüm ve sonra gökyüzüne feri iki misli artmış gözlerle baktım.
...
Canım ağabeyim,
Dün İskilip´ten döndüm. Filmleri, mecmuayı, mektubunu ve kartını buldum. Çevremde seni de bulacağımı yüzde beş bir ihtimalle ümit ediyordum. Bu yüzden mektup yağmuru altında hep sizi arandım.
Cumhuriyet´in ilk aydınlarından iki genç, birbirine tutkuyla bağlı, birbirlerinin hayatlarını, düşüncelerini, ürünlerini şiddetle etkileyen iki kardeş: Ağabey Sabahattin Eyuboğlu ve küçük kardeş Bedri Rahmi. Aynı evde yaşamadıkları tüm zamanlarda sayfalarca mektup yazarak ulaşmışlar birbirlerinin dünyasına; anlatmışlar, paylaşmışlar, eleştirmişler. Bedri Rahmi´nin ölümünün ardından oğlu Mehmet Hamdi Eyuboğlu, ceviz sandıklardan, bahçedeki depodan, babasının yazı masasından, atölyesinden toparlamış kardeş mektuplarını. Neredeyse tümü Eski Türkçe yazılı mektuplar okunmuş, şimdi kaybolup gitmiş kelimeler Türkçeleştirilmiş, sıraya konmuş...
Kardeş mektuplarının yanı sıra anne ve baba mektuplarının da yer aldığı bu kitapla yakın tarihimizde bir gezinti yaparken, kültür hayatımızda derin izler bırakmış iki aydın insanı da çok özel yanlarıyla tanıyacaksınız.
(Arka Kapak´tan)