Her yeni ilişki temiz bir defterdir. Yaşadıkça yepyeni bir hikâyenin yazılıyor olduğunu bile
düşünürsünüz. Ancak sonra bir de bakarsınız ki defter aslında boş değil...
Çocukluk anıları, travmalar, eski ilişkilerin yaraları, paternler, inançlar, kalıplar, alışkanlıklar,
takıntılar, korkular, endişeler, beklentiler, kompleksler ve daha neler neler...
İşte tam da bu noktada karışır işler.
Çünkü artık ilişki sizden emek ister. Üstelik de en çok kendinize emek veriyor olmanızı ister.
Hiçbir ilişki, akıntıya kapılıp gitmek değildir, kürekleri güvenle elde tutmaya devam etmektir.
Ne isteyip ne istemediğinizin kararını kendiniz veremediğiniz sürece yaşanan şey bir
sürüncemeden fazlası sayılmaz.
Unutmayın ki kimse sizi mutsuz edemez, ancak siz buna izin verirsiniz. O halde mutsuzluktan
yakınmayı bırakın. Hayatınızda neyin olmasına, neyin olmamasına sebep olduğunuz gerçeğine
uyanın.
İlişkisini yöneten, hayatını da yönetir kuşkusuz. Ancak bunun için kim olduğunuzla
yüzleşmelisinizdir önce...